hakimiyet

Islam Hakimiyetinin Devami

Cenab ı Kibriya Kur'anı Kerim En-Nars sûresinde buyu­ruyor:

Allan ın nusratı ve fetih gelince.

Sende insanlar ın küme küme Allanın dinine gireceklerini görünce hemen Rabbını hamd ile, teşbih et. Ondan mağrifet dile. Allah tövbeleri kabul edicidir.

Baz ı müfessir bu âyeti kerimenin, Peygamberimizin irtihallerine işaret olduğunu söylerler. Sahih Buharı bu surei serifenin Peygamberimizin vefatlarından iki sene evvel nazil oldu­ğunu nakleder. Yine bazı rivayetlere göre de bu âyetler Resulallahın terki dünya etmek üzere olduğunu gösteren bir işa­rettir.

Arabistanda Islam Hakimiyeti

îslâmm nuru, koyu karanlıklar ve zulmetler içinde Arab yarımadasında doğdu, bu güneşin ışıklan oradan bütün yeryü­züne yayıldı. Bu güneşin şuaları, uzun ve kasvetli gecelerin zifiri karanlıklarını yarmadan evvel yalnız Arab yarımadası değîl, bütün cihan vahşet, zulmet, zulüm ve kahır, cehalet ve ıstırap içinde yüzüyordu.. Arabistanda cehalet ve putperestlik almış yürümüştü.

MEVZUA GIRMEDEN

Müslümanlık, hukukî, adlî, siyasi ve içtimaî ve bilhassa ahlâki umdeleriyle aynı zamanda büyük bir medeniyettir. İslâmiyeti hakkiyle tetkik öden ilim erbabı bu dinin bir kabile veya bir ırka değil, bütün beşeriyete hitap ettiğini görür. Onun için bu dinin saliklerîne Muhammedi denilmeyip müslüman denmiştir. Esas dinin istihdaf ettiği başlıca gaye tekmil yer­yüzünde sulh ve müsalemet ve beşer ahlâkında tekâmül, cemiyet-i beşeriyede umumî bir iman kardeşliğidir.