misyoner
Misyonerlik Faaliyeti
İslâm hükümranlığına cephe alan ve onu zayıf düşürmek ve hattâ yok etmek için çalışan teşkilâtın başında misyonerlik gelir. Garblılar, Müslüman dünyasını ilim neşriyatı perdesi altında, yani misyonerlik yoliyle manevî istilâları altına atlmak için asırlardan beri çalışmaktadırlar. Denebilir ki misyonerlik, garb emperyalizmi ve müstemlekeciliğinin ileri karakolları, öncüleri olmuştur.
Ceditçilik (Dinde reform) çalışmaları
Bugün İslam âleminin içler acısı durumu ortada. Hıristiyan âleminin ve Vatikan�ın yoğun baskısı altında. İç ve dış düşmanlar, İslamiyeti tamamen ortadan kaldırmak için bütün güçleri ile saldırıya geçmiş durumdadırlar. Şunu unutmayalım ki, bu duruma hemen gelinmedi. En az üç yüz yıllık bir çalışma sonunda, İslam âlemi içeriden çökertilerek bugüne gelindi. Bu yıkımı gerçekleştirebilmek ve �Misyonerliği� kolaylaştırabilmek için dinde reform projeleri hazırlandı.
Mormonculuk tarikatı
�Mormonculuk� tarikatı
ve Hıristiyan tarikatların taraftar bulabilmesi
Aslında bu tarikatları Yerleşik Hıristiyanlar da� Sapık� kabul edip red ediyorlar. Dinimize göre, bugünkü Hıristiyanlar da sapık olduğundan, bu tarikatlara �sapık dinin sapık kolları� diyebiliriz.
İthal tarikatlar furyası
Biliyorsunuz, boş gördüğümüz bardak boş değildir. Hava ile doludur. İçine su konunca, hava çıkar su girer. Su çıkınca hava girer. Bu bir fizik konunudur; hiçbir zaman değişmez.
İstikbal pek iyi görünmüyor
Türkiye�de de genel olarak milli kültürümüzden, dinimizden uzaklaşma varsa da, Almaya�daki yabancılaşmaya benzer bu uzaklaşma daha ziyade, sosyete tabir ettiğimiz, zengin semtlerde yaşayan gençlerde görülmektedir.
Ecdadımızın manevi kültürü verilmeyen gençler, bu boşluğu içkide, fuhuşta, uyuşturucuda arıyor. Bu felaketlerle tanışma yaşı istatistiklere göre, 14-15 yaşına indi. Zenginlik, iki tarafı keskin bıçak gibidir. Dikkatli kullanılmazsa büyük zarar da verebilir. Faydalı bir şekilde kullanılması çok zor olduğu için de bugüne kadar zararı faydasından çok olmuştur zenginliğin.
Biz Hıristiyan olduk haberiniz olsun!
Almanya�dan yaşlı bir teyze aramıştı. Ağlamaktan konuşamıyordu. Kendine gelmesi için telefonda bekledim. Biraz rahatladıktan sonra anlatmaya başladı. Evladım yirmi senedir, Almanya�dayız. Karı-koca gece gündüz çalışarak çocuklarımızın iyi bir öğrenim görmesini sağladık. Oğlum 27, kızım 25 yaşında okullarını bitirdiler. İşe başladılar. Keyfimize diyecek yoktu artık. Yirmi sene çok sıkıntı çekmiştik fakat sonunda çocuklarımızın geleceğini sağlama almıştık. Mutluyduk.
Osmanlı'nın yıkılışında misyonerlerin rolü
İslâm memleketlerinde faaliyet gösteren misyonerler, Hıristiyanlığı yaymanın yanında, halkı bölücü ve yıkıcı kamplara ayırıp nihai hedef olarak devleti yıkmaya çalışmışlardır. Osmanlının yıkılmasında Misyonerlerin büyük rolü olmuştur. Osmanlının yıkılışında misyonerlerin etkisini iki noktada toplamak mümkündür:
1) Misyonerler, çeşitli bölgelerde yaşayan Ermeni, Rum, Bulgar vs. gibi Hıristiyan unsurların çocuklarını, açtıkları mekteplerde okutmuşlar ve onlara kendi milliyetçiliklerini aşılayarak, Osmanlı Devletine karşı isyana hazırlamışlardır.
Misyonerlerin sinsi oyunları ?
Bütün İslam ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de �misyonerlik� faaliyetleri son zamanlarda yoğun bir şekilde sürmektedir. Büyük şehirlerimizde apartman dairelerini �gizli klise� lere dönüştürme planları işin vehametini göstermiştir. Çok şükür ki, Devletimiz, bu gayri meşru �gizli kilise� faaliyetine el koyup, yakın takibe aldı.
�Müslümanlar nasıl Hıristiyan yapılır?�
Hıristiyanlaştırmada nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini Misyoner papazlarından Geo G. Harris, �Müslümanlar Nasıl Hıristiyan Yapılır?� isimli kitabında (özetle) şöyle açıklar:
�Müslümanları Hıristiyan yapmak çok zordur. Çünkü Müslümanlar, inançlarına, ananelerine bağlıdır ve çok inatçıdırlar. Bunları Hıristiyan yapmak için şu hususlara dikkat edilmesi gerekir.
1- Onları Hıristiyan olmak için açıktan katiyyen zorlamayınız. Hiç olmazsa, kalblerine bir şüphe salarsınız, başlangıçta bu şüphe bile bize yeter.
Sinsi Hıristiyanlaştırma çalışmaları
Son yıllarda, Hıristiyan misyonerler dozajı iyice artırdılar. Çeşitli maddi sıkıntılar içinde bulunan, depremzede gibi ihtiyaç sahibi kimselere çeşitli vaatlerde bulunularak Hıristiyan yapma gayretleri halkımızı üzmektedir. Bu, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktır.
Hıristiyan aleminin hızla dinden uzaklaşması, bilhassa gençlerin Hıristiyanlığın safsataları ile alay etmeleri Vatikan�ı ciddi şekilde endişeye sevketti. Hıristiyanlığın yok olmakta olduğunu görünce de son umut olarak, ekonomik yönden sıkıntıda, dini bilgisi zayıf Müslüman halkları kendilerine hedef seçtiler.
Akıl almaz cinayet
Bu başlık, Milliyet Gazetesi yazarı Sn. Hasan Pulur�a ait. Sayın Pulur bu yazısında Batı�nın gerçek yüzünü bir İngiliz gazetesinden alıntı yaparak sergiliyor... Müsaade ederseniz, Batı�nın bugünkü durumuna girmeden önce, geçmiş hallerine kısaca değinmek istiyorum.
Kazanlı Abdürreşid İbrahim ( Ö.T.1944 Tokyo), Avrupalı�yı bilhassa İngilizleri şöyle tanımlar:
İngilizler, mağrur ve kibirlidir. Onlar, kendi şahıslarını ve vatanlarını ne kadar saygıya lâyık görürse, diğer insanları ve memleketleri de, o derece aşağı görürler.
Diyaloğu başlatan kim?
İki asıra yakın zamandan beri Papalık, Misyonerlik faaliyetleri ile Hıristiyanlığı Ortadoğu�ya yaymaya, cahil Müslümanları Hıristiyanlaştırmaya çalışmaktadır. Fakat, Afrika ülkeleri gibi, dinden haberi olmayan sadece isimleri Müslüman olan ülkelerde başarı elde etmelerine rağmen, İslamiyetin aslına uygun bir şekilde bilindiği ve yaşandığı, Müslüman ülkelerde istedikleri neticeyi alamadılar. Bunun neticesinde, Misyonerlik faaliyetlerine destek verilmesi için Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü projesi gündeme geldi.
Misyoner Papaz TSK personeliymiş
Canlı yayında Müslüman olan papaz İlker Çınar'ın uzman çavuş rütbesiyle istihbarat elemanı olarak çalıştığı belirlendi. Çınar papazlık yaparken primleri Emekli Sandığı'na düzenli olarak yatırılmış.
Misyonerlik tartışmalarının zirve yaptığı 2005 yılının en çok konuşulan ismi eski papaz İlker Çınar, uzman çavuş çıktı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı istihbarat elemanı olduğu tespit edilen Çınar'ın papazlık yaptığı dönemde Emekli Sandığı'na düzenli olarak pirimleri yatırılmış.