Türk masalları
Altın Kozalaklı Gümüş Selvi
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, hiç çocuğu olmayan bir kadın varmış.
Çocuğu çok sevdiğinden kendisini avutmak için bir tahta parçası üzerine kömürle kaş göz yapmış, bunu bezlere sarmış, salıncağa koyarak sallamaya başlamış.
Artık her gün salıncağın başında oturuyor, oradan hiç ayrılmıyormuş. Kocası akşamüzeri eve geldiği zaman yiyecek yemek bulamadığı gibi evi süpürülmemiş, hiçbir işe bakılmamış buluyormuş.
Nihayet bir gün canı sıkılmış, karısına demiş ki:
Yeşil Kuş
Yeşil Kuş
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir padişahın güzel bir kızı varmış. Günlerden bir gün, zengin bir adamın oğlu padişahtan kızını istemiş. Her iki taraf iyice görüşüp konuştuktan sonra, padişah, zengin adamın oğlunu damatlığa kabul etmiş.
Bir zaman sonra kırk gün, kırk gece düğün yapılmış, iki genç evlenmiş. Evlendikleri gece, delikanlı kızın kendisini sevip sevmediğini anlamak için bir deneme yapmış: Bir altın tabağın içinde beyaz üzüm, bir gümüş tabağın içine de kara üzüm koyarak, karısına demiş ki: