Mimar mı kasap mı? Henry Prost

İçine düştüğümüz krizlerde memlekete turizm geliriyle nefes aldırmak mümkündü ama... Ama İstanbul, İstanbul gibi kalsa...

İstanbul`un nazım planlarını çizen Fransız Mimar Henry Prost`un Saraçhane Unkapanı arasındaki Türk eserlerini nasıl tırpanladığını, Bizans eserlerini ortaya çıkarabilmek için kubbe minare bırakmadığını (1941-42) anlatmıştık. Gelelim diğer semtlerdeki vukuatlarına...

İthal mimar Vatan Millet ve Fevzipaşa Caddelerine öyle bir hat çizer ki adeta tarih biçer. Sadece 56-57 yılları arasında 54 camiyi yıktırır. Dozerlerin insafına terk edilen hamamların, tekkelerin, sebillerin, çeşmelerin hesabı yapılmaz. Eğer Prost`un kinine hedef olan eserlerden tek tek bahsetmeye kalksak kitap olur, özet geçmekte yarar var.

Tarihe Fransız Topkapı`daki İlyaszade Mescidi nefis bir Mimar Sinan eseridir. Bu cami sanat tarihimiz açısından, Fındıkzade`deki Molla Gürani Mescidi (1488) ise fetih ruhu açısından çok önemlidir. Ama İstanbul sahipsizdir, bu iki güzide eserin yıkılmasına tepki koyan olmaz. Şehir planlarını ürke korka çizen Prost cesaretlenir, ayan beyan camileri hedeflemeye başlar. Tamam, Oğlaklar Tekkesi Millet Caddesine gelir ama Pazar Tekke Mescidi (nefis bir 16 yy eseridir) yola değil malum mimarın çıkasıca gözüne gelir (şu anda yerinde benzin istasyonu var). Sarı Musa Camii(Haseki) Millet Caddesine katılırken, Simkeş ve Yenibahçe mescidleri Vatan Caddesine ezdirilir. Ördekkasap, Camcılar (Aksaray) ve Kara Mehmed Paşa Camileri yola giderken 1479 tarihli Çakırağa Mescidi`nin (Aksaray) niye yıktırıldığını kimse anlayamaz (bugün yerinde 6 katlı bir alışveriş merkezi sırıtmaktadır). 1543 tarihli Sultan Camii ve 1504 tarihli Sirin Bey Mescidi türbesi ile birlikte balyozlanır. Çapa`daki Münadi Mescidi ile Kazasker Abdurrahman Efendi Camii Millet Caddesine dolgu yapılır. Şehremini Denizabdal Camii 15`inci asırdan kalma bir Mimar İlyas eseridir, cemaat `size daha büyük bir cami yapacağız` vaadi ile kandırılır (bu yalan o yıllarda çok kullanılır) bahçeden sadece üç beş adım Millet Caddesine katılır, cami yıkıldığı ile kalır. Prost, Sekbanbaşı Mescidini yolun gerisinde bulunmasına rağmen uçurur, yerine köşeli yapısı ile göz tırmalayan Emlak Bankası apartmanını kondurur. Soğuk Kuyu Mescidinin üzerine ise park oturtur. Mescidleri(yol bahanesi ile) dozerlerin insafına terk eden Prost, Valens Kemerinin her gözüne bir şerit ayarlar ve arabaları iğnenin deliğinden geçmeye zorlar. O yıllarda Unkapanından bakan zikrolunan kemeri göremez, zira önünde bir minare ormanı uzanır. Adam kararlıdır güzelim mescidleri yıkar ve İstanbul silüetine Bizans kemerini katar. Ardından Ayios Polieuktos Kilisesinin kalıntılarını ortaya çıkarır, etrafına park açar. Bu arada semte adını veren saraç esnafını kovar. Pantakrator Sarnıcının kirli ve şekilsiz duvarlarını Bulvarın baş köşesine yapıştırır, vazifesini yapar. Haliç kıyısındaki Süleyman Subaşı Camii, Mimar Sinan`ın 15`inci asırda 20 yy çizgisini yakaladığı eser olarak tanınır. Bu nefis cami gereksiz yere yıktırılır (1942). Arsası kullanılmaz, yeri boş kalır.

Adam, İstanbul`un bu kadar sahipsiz, İstanbullunun bu kadar sessiz olmasına çok şaşar, fırsatı değerlendirmeye bakar. Mesela üç beş Roma sütunu çıkarabilmek için Başkadın Emetullah Mescidi ile Darphane Mescidini (Simkeşhane) ortadan kaldırır (1956) `n`aptın sen` diyen çıkmaz.

Vezneciler`de Camcı Ali Mescidi sökülürken Semavi Eyice de yıkılmış olmalıdır. Ünlü tarihçimiz deklanşöre dokunur ve katliamı belgelemeyi başarır. Ne iştir bilinmez ortalık arsa kaynarken okullar da camilerin üzerine abanır. Maarif nezareti de furyaya katılır. Mesela, nefis bir Kanuni devri eseri olan Hakim Çelebi Mescidi ve Sadrazam Hasan Paşa Mescidi İstanbul Üniversitesinin altında kalır. Bayezid Kepenekçi İshak Mescidi yıkılır yerine Maliye Muhasebe Yüksek Okulu yapılır. Bıyıklı Hüsrev Mescidi ve Hubyar Mescidi Cerrahpaşa Üniversitesine dahil edilir. Müneccim Sadi Mescidi ve Nazmi Tekke Mescidi (1601) Çapa Tıp Fakültesine düşer. Vezneciler Hatice Usta Camii`nin üstüne TEK binası, Unkapanı Mescidinin üzerine Tekel binası yapılır. Aksaray`daki Oruç Gazi Mescidi ve Laleli`deki Papazoğlu Mescidi ilk mektep olur. Keskin Dede Mescidinin yerine ise Ahmed Rasim Lisesi kurulur. Prost, İstanbul`un tarihi eser yoğunluğu bakımından önde gelen semtlerinden Fatih`i atlamaz. Vezneciler Caddesi Fatih Camii`ni (meşhur olanı değil), Fevzipaşa Caddesi ise Hatice Sultan Mescidi (Edirnekapı) ile Payzen Yusuf Paşa Mescidini ezer geçer. Hasan Halife Mescidi gereksiz yere yıktırılır, yeri apartman olur. 1482 yapımı Altıpoğaça Camii (Fatih) ansızın buharlaşır, üzerinde gecekondular peydahlanır. Yayla Camii`nin niçin yıkıldığını (1945) kimse anlayamaz.

Sadece camiler mi?

Valens Kemerinin dibindeki Kırkçeşme, İstanbul`u İstanbul yapan eserlerden biridir. Bu lülelerin suyu 52 bin metrelik kemer ve dehlizlerle taa Kemerburgaz`dan gelir. İsale hattına sadece Mimar Sinan 152 masura su kazandırır (ki günde bin kamyon filandır). Düşünebiliyor musunuz güzelim çeşmeler de insafsızca budanır.

Prost`un kirli elleri tarihi dokusuyla tanınan Üsküdar`a ve Eyyub Sultan`a da uzanır. Fetih ordularının karargah kurduğu iki noktayı bir kenara yazar. Okmeydanı`nı yapılaşmaya açar, Kazlıçeşme`yi (kirlensin koksun diye) dericilere sunar. Halbuki aynı adam batılı şehirlerde tarihi dokunun muhafazasına çok önem verir. Hatta bu tezin ateşli savunucusu olarak tanınır. Nitekim Metz ve Ansvers kentlerine dokundurtmaz, SİT alanlarını korumak için mücadele yapar. Ve gün gelir barbar mimarın gözü kutlu fethin nişanesi olan Fatih Camii`ne takılır. Güya ona el sürmez ama öyle bir oyun oynar ki iblise bile dudak uçuklatır! Fatih Camii`inin başına ne mi gelir? Uzun hikaye... Şuracığa sığmaz... Yarına...

Ahmet Sırrı Arvas

Mimar mı kasap mı? Henry Prost yorumları

  • Image Description
    fatih
    08.02.2012

    Rabbim bize akıl fikir versin.. yazık insan kahroluyor bunları duydukça umarım tekrar inşa edilirler...

  • Image Description
    misafir
    23.02.2012

    elinize sağlık... yalnız bu yazınızı okuyan arkadaşlar şunu da araştırsın lütfen... hani siz sahipsiz diyorsunuz ya o zamanın İstanbul'una... peki o dönem BAŞBAKAN KİM? bu şahsın adını yazmıyorum... ben biliyorum, siz araştırın arkadaşlar.

    iyi günler.

Konular