1001 Masal

Erzurum’da Musa Kanğ cinayetinin ardından dün de bir çocuğun kayıp olduğu haberi yalan çıktı...

Erzurum Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarının Haşim İşcan İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi Miraç Akdağ'dan haber alınamadığı ve polise başvurulduğu şeklinde haber çıktığı belirtilerek, kaybolduğu belirtilen Miraç Akdağ'ın amcasının evinde olduğunun tespit edildiği, kaybolma ve kaçırılma hadisesinin söz konusu olmadığı ifade edildi.

(CİHAN)

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, TBMM parti grubunda 3 Kasım'da yaptığı konuşmada Denizli'de şehit yakınları ve gazilere polis dayağı atıldığı açıklamasını ildeki şehit ve gazi dernekleri yalanladı.

Başını Hürriyet, Milliyet ve Vatan gazetelerinin çektiği 'CHP medyası'nın dün yayınladığı haberin asılsız olduğu ortaya çıktı.

Trabzon'un Çaykara ilçesinde bir öğretmenin 'okulda türbana izin vermediği' gerekçesiyle bazı kişiler tarafından dövüldüğü şeklinde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı açıklandı.

Konu ile ilgili olarak soruşturma başlatan Trabzon Valiliği, dövüldüğü aktarılan öğretmenin ilk ifadesinde "Şahısları tanımıyorum, konuşmadılar. Basındaki haberleri de ailem haber verdi." dediğini açıkladı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babcan'ın, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni'den özür dilediğine ilişkin haberlerin doğru olmadığını bildirdi.

Konuyla ilgili bir soruya cevap veren Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, şöyle konuştu:

Hürriyet gazetesinde “Okumak için gerekirse çarşafımı yaktığım gibi türbanımı da atarım” sözleriyle haber olan Asiye, “Başörtümden gurur duyuyorum, yazılanlar yalan” dedi.

Hürriyet Gazetesi'nde geçen hafta sonu "Kara çarşafımı nasıl yaktıysam türbanımı da atmayı bilirim" başlığıyla yayımlanan haber nedeniyle mağdur olduğunu söyleyen 23 yaşındaki Açıköğretim Lisesi öğrencisi Asiye Genç, "Türbanım hakkında yazılanlar doğru değil. Ben sadece okuma sevdamı anlattığım kitabımı insanlarla paşlaşmak istedim, sözlerimi çarpıttılar" dedi.

Türkiye’nin yaşadığı kritik dönemlerde devreye giren medya, yıllardan beri peri masalı ciddiyetinde korkular üretiyor. ‘İrtica geliyor’ paranoyasını yaymak için erkek muhabirlerine çarşaf giydirenler, şimdi de başörtüsünü gulyabani gibi göstermenin yollarını arıyor.

Medyanın çok sevdiği ‘mahalle baskısı’na kananlar ise korkularını açıklarken yine medyanın yalan haberlerini referans gösteriyor.

Başörtülülerin üniversitede okuma engelini kaldıran anayasa değişikliğinin ardından, yasakçılığını sürdürmek isteyen bazı rektörler, gayri hukuki biçimde ortamı germeye devam ediyor. Bir tarafta “Başörtülü öğrenci, ‘başarılı olsa bile’ hak ettiği notu vermeyiz.” diyen rektörler, diğer tarafta yasakçı zihniyetin propagandasını yürüten medya organları çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Akşam Gazetesi'nin manşetten verdiği "RTÜK'ün İçki Nöbeti" haberi RTÜK tarafından yalanlandı. İşte üst kurulun açıklaması...

İşte "İçki Nöbeti” Haberine Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'ndan gönderilen yalanlama:

"Günlük bir gazetenin 19 Şubat 2008 tarihinde (bugün) “RTÜK'ün içki nöbeti” başlığıyla okurlarına sunduğu haber gerçekleri yansıtmamaktadır.