Cezayir'de yüzbinlerce Müslümanı katlettiler

Afrika'nın hem her yerinde sömürge devletçikler üreten Fransızların katlettiği insan sayısı farklılıklar gösterse de hepsinde aynı vahşi ruh görülmektedir.

Üstelik bu katliamlar Ortaçağ'ın karanlık (!) ortamında değil, 20. Yüzyıl'ın Medeni (!) felsefesinin geliştiği günlerde gerçekleştirildi. Fransızlar, parlamentolarından geçirdikleri "Sözde Ermeni Soykırımı" yasasıyla bizlere insan hakları dersi vermeye kalkışırken ecdadımızı da barbar olarak göstermek istemektedir. Bugünkü sayfamızda Cezayir'deki Fransız işgalinin sebeplerini ve insanlık tarihinin vahşet dizilerinden birini anlatacağız. Fransa'nın katliamlar tarihinde nasıl bir ününün olduğunu, bu sayfadaki birkaç küçük bilgiyle bir nebze anlatabileceğimizi düşünüyoruz.

Parlamentolarından "Sözde Soykırım Yasaları" geçiren vahşilerin tarihi katliamlarla dolu.

Tarihi soykırımlarla dolu Batı medeniyetinin özellikle Osmanlı sonrası Afrikası'nda uyguladığı vahşet bugün örtbas edilmeye çalışılıyor. Bu soykırımlara en büyük örnek ise Fransa'nın, 132 yıl boyunca bir sömürge olarak kullandığı Cezayir'de yaşanan vahşettir.

Cezayir, 1830'dan 1962'ye kadar yani toplam 132 yıl süreyle Fransa'nın işgalinde kaldı. Fransız işgali sırasında milyonlarca Cezayirli'nin katledildiğini tarih kitaplarında görüyoruz. 132 yıllık işgal sırasında Cezayirliler çeşitli zamanlarda bağımsızlık savaşları verdi. Bunların şiddetilisi 1954-1962 yılları arasındaki Büyük Bağımsızlık Savaşı'dır.

Bu süre içinde Cezayir halkı da kesintili olarak bağımsızlık savaşları verdi. En şiddetli savaş ise 1954-1962 arasında gerçekleştirilen büyük bağımsızlık savaşıdır. Bu süre içinde Fransız işgalciler 1,5 (bir buçuk) milyon Cezayirliyi hunharca şehid ederken milyonlarca insanı ya evsiz bırakmışlar ya da kendilerine köle olarak kullanmışlardır.
İşgali hazırlayan sebepler

Fransa'nın işgal amaçlı saldırıları Osmanlı Devleti'nin zayıfladığı 1827''li yıllarda başladı. O dönemde Cezayir, Osmanlı'ya bağlı bir eyalet konumundaydı. Yönetici ise İzmirli Dayı Hüseyin Paşa'ydı. Fransa'nın Bacri ve Busnak isimli iki Yahudi Tüccar'dan aldığı borcu ödeyememesi ve bu borcun tahsili için Dayı Hüseyin Paşa'nın birkaç Fransız gemisine el koyması sonucu başlayan tartışmada Fransız konsolosu Pierre Deval'in tokatlanmasını sebep gösteren Fransızlar savaş ilan etti. Fransızlar, 16 Haziran 1827'de patlak veren bu olaydan çok önce bütün harekat hazırlıklarını yapmışlardı.
Direniş, hiç durmadı

1870'te Cezayir'de "Sivil yönetim"e geçildi. Ülke, Fransız İçişleri Bakanlığı'na bağlandı. Ancak ertesi yıl 200 kabile Muhammed el-Mukrani liderliğinde ayaklandı. 1881'de ikinci bir ayaklanma dalgası geldi. Ve onu diğerleri takip etti. Her seferinde Fransa, direnişi katliamla sona erdirdi. "Yerli Kanunu" adı verilen keyfi bir düzen hakimdi Cezayir'de. Fransa doğumlulara ve ailelerine (ki anayurt diye adı geçiyordu Fransa'nın) bütün medeni haklar tanınırken, Cezayirliler hiçbir hakka sahip değillerdi. 1945'e kadar bu baskı devam etti.
Direniş 1847'ye kadar devam etti

Cezayir sahillerini ablukaya alan Fransızlar, Osmanlı'nın Yunanistan sorunu sebebiyle buralara erişemeyeceğini biliyorlardı. Bütün diplomatik teşebbüsleri boşa çıkaran Fransızlar bu olaydan yaklaşık 4 ay sonra 20 Ekim 1827'de Osmanlı donanmasını Navarin'de yaktı. Bu saldırının akabinde gelen Osmanlı-Rus savaşı (1828-1829) Cezayir'in tek başına kalmasına sebep oldu. Ancak Fransızlar'ın Cezayir işgali kolay olmadı 14 Haziran 1830'da General Bourmont komutasındaki yeni Donanma ve 37.000 kişilik takviye kuvvetle birlikte Fransızlar, yeni bir saldırıya geçerek 3 Temmuz 1830'da başkent Cezayir'i ele geçirdi. O sırada Emir Abdülkadir'in oluşturduğu gerilla birlikleri Fransız ilerleyişini durdurdu ve bu karşı koyuş 1847 senesine kadar devam etti. Cezayir'in tümünü ele geçiren Fransızlar, Fransız Kuzey Afrika Genel Valiliği'ni kurdu.
1.5 milyon Müslüman katledildi

1945 senesi Ağustos'unda savaşın son bulması münasebetiyle düzenlenen gösteriler sırasında Cezayir bayrağı taşıyan yerli halk Fransız işgalcilerin bu denli şiddetli tepki göstereceğini tahmin etmemişti herhalde. Fransızların öfkesi yatışıp katliam durduğunda 40 bin Cezayirli ölmüştü. Bu olaydan sonra bağımsızlık ilanına kadar Cezayir Fransızların kabusu oldu adeta. Fransa sergilediği olanca vahşet tablolarına rağmen -ki yöntemler arasında direnişçileri yakalayıp uçaklara doldurduktan sonra havadan atmak v.s. de vardı- istediği sonucu alamadı. Kasım 1954,te başlayan son direniş dalgası 1962,te ateşkesle noktalandığında bağımsızlık uğruna bir buçuk milyon Cezayirli hayatını kaybetmişti. Öte yandan Föransızların Cezayir'deki katliamlarının yanısıra işgal ettikleri, Benin, Burkina-Faso, Cibuti, Çad, Gabon, Gine, Kamerun, Komor Adaları, Moritanya, Nijer, Senegal ve Tunus'ta da bir çok katliam yapmış ve katliama göz yummuştur.
Siyonistlerden vahşet dersi

İsrail, 1954 yılındaki ayaklanmadan önce de Cezayir'deki gelişmeleri çok yakından izliyordu. Özellikle MOSSAD, Cezayir'de gelişen bağımsızlık hareketini yakın takibe almıştı. Ayaklanma ile birlikte de İsrail, Fransız sömürge yönetimine aktif destek vermeye başladı. İsrailli askeri uzmanlar, gerilla savaşı konusunda tecrübesiz olan Fransız birliklerine özellikle de gerilla savaşında helikopter kullanımı konusunda eğitim verdiler. S. Steven'in yazdığı The Sypmasters of Israel adlı kitabında bildirdiğine göre, Fransız birliklerini eğitmek için iki İsrailli general Cezayir'e gitmişti. Bu iki general de oldukça tanıdık isimlerdi: İzak Rabin ve Haim Herzog, yani İsrail'in eski başbakanı ve eski cumhurbaşkanı. Cezayir'de 1 Kasım 1954_te başlayan ayaklanma 19 Mart 1962_de ilan edilen ateşkese kadar devam etti. Yani yaklaşık yedi buçuk yıl. Gün olarak ise toplam 2694 gün. Bu süre içinde bir buçuk milyon Cezayirli şehit edildi. Yani savaş süresince günde ortalama 557 Cezayirli hunharca katledildi.
Din, dil ve mülkiyetle ilgili herşey yasak

Fransız işgal güçleri Cezayir halkının direnişini kırmak ve bağımsızlık yanlısı direnişe destek vermesini engellemek amacıyla askeri, siyasi, dini, kültürel ve ekonomik her baskı yolunu denediler. Kültürel yönden halkın Müslüman ve Arap kimliğini yok etmek amacıyla baskı yaptı, Arapça ve Berberice yerine Fransızca'yı hakim kılmak için uğraştılar.

Yerli halktan gasp edilen araziler göçmenlere verildi. Bu şekilde toprak dağıtımı 1930'a kadar sürdü ve 23 milyon dönüme ulaştı.
Kronoloji

1 Haziran 1453 Ayasofya'da ilk Cuma Namazı

3 Haziran 1955 Messina Konferansı; Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun Doğuşu.

5 Haziran 1947 ABD Savunma Bakanı George C. Marshall'ın "Marshall Planı"nı açıklaması

5 Haziran 1964 ABD Başkanı Johnson, ABD yardımı silahların Kıbrıs'ta kullanılamıyacağını belirten bir mektup gönderdi

6 Haziran 1475 Fatih Sultan Mehmed'in Kırım'ı Fethi

7 Haziran 1557 Süleymaniye Camii'nin İbadete açılışı

8 Haziran 1987 Cahit Zarifoğlu'nun vefatı

9 Haziran 632 Hz. Ebubekir (R.A)'ın halife oluşu

9 Haziran 1964 İnönü'nün, Johnson'a cevabı

10 Haziran 1512 Sultan İkinci Bayezit'in vefatı

10 Haziran 1915 Conkbayırı Zaferi

11 Haziran 1868 Hilal-i Ahmer (Kızılay)'ın Kuruluşu

12 Haziran 1830 Fransızlar'ın Cezayir'i işgali

13 Haziran 1550 Süleymaniye Camii'nin temelinin atılışı

13 Haziran 1887 Osmanlı-Rus Savaşı

15 Haziran 1997 D-8 İstanbul'da kuruldu

15 Haziran 1873 Darüşşafaka'nın Kuruluşu

17 Haziran 656 Hz. Osman (RA)'ın şehit edilmesi

18 Haziran 1979 Viyana'da, Carter İle Brejnev'in SALT II Anlaşması'nı İmzalamaları

20 Haziran 1389 Kosova Zaferi

21 Haziran 1934 Soyadı Kanunu'nun Kabulü

22 Haziran 1780 Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendi'nin vefatı

22 Haziran 1926 Kazım (Karabekir) Paşa, İzmir Suikastı Sanığı olarak tutuklandı

22 Haziran 2001 Fazilet Partisi Kapatıldı

23 Haziran 656 Hz. Ali (RA)'ın halife olması

23 Haziran 1939 Hatay'ın Anavatan'a İlhakına ait Antlaşma Ankara'da İmzalandı

24 Haziran 1913 Balkan Savaşı başladı

25 Haziran 1950 Kore Savaşı başladı

26 Haziran 1945 Türkiye'nin BM Anlaşması'nı imzalaması

28 Haziran 1854 Avrupalılar'dan ilk defa borç aldık

28 Haziran 1998 Adana'da deprem 144 ölü

29 Haziran 2002 A Milli Futbol Takımı, 2002 Dünya Kupası Finalleri'nde üçüncü oldu

30 Haziran 1920 Balıkesir'in işgali (1920)

30 Haziran 1982 Cenevre'de Stratejik silahların sınırlandırılması görüşmeleri (START)'nin başlatılması

Konular